Bu
kelime
genelde kız için kullanılır.
Kızoğlan kız, henüz el değmemiş, cinsi temasta bulunmamış. Meşru
veya gayrimeşru olarak bir kadınla cinsi temasta bulunmamış erkek için
de "bekareti zedelenmemiş" ifadesi kullanılır.
İslam
hukukunda bakirelerle ilgili
bazı özel hükümler vardır. Bir veli bûluğ çağına eren kızını evlenmeye
zorlayamaz, onun razı olup olmadığını sorar. Kız bakire ise susması ve
gülümsemesi onun evlenmeye razı olduğu anlamını taşır. Dul kadından ise
açıkça izin gerekir.
Hz.Aişe
(r.a.):
-
Ya Resulullah! Er görmedik kız
utanır.
-Bakirenin
rızası susmasıdır.
Bir
kızın
bekareti sıçramakla, yaralanmakla
veya yaşlanmak suretiyle zail olursa bakire sayılır.
Peygamber
Efendimiz (s.a.v) bakire
ile evlenmeyi teşvik etmiştir. Çünkü onunla ülfet etmek ve onu kendine
bağlamak daha kolay ve güzel olur. Bununla beraber Resullullah (s.a.v)
dul ile evlenenlere de hayır dua da bulunmuştur.
Cabir
b.
Abdullah rivayet ediyor:
"Babam
Abdullah öldü. Geride yedi
kız bıraktı. Ben dul bir kadınla evlendim. Resulullah bana:
-
Ya Cabir! Evlendi mi?
-
Evet, evlendim
-
Kız mı, yoksa dul mu?
-
Dul ya Resulullah.
-
Kendisini güldüreceğin ve seni
güldürecek bir kızla evlenseydin ya.
- Babam Abdullah, Uhud da şehit
oldu. Fakat geride yedi kız bıraktı. Doğrusu ben de bunların arasına
kendileri
gibi genç bir kız getirmeyi hoş görmedim de onların işlerini görecek ve
onları terbiye edecek bir kadınla evlenmeyi uygun gördüm.
-
Allah eşini sana mübarek
eylesin.
Resulullah
(s.a.s)'ın hanımları içersinde
kız olarak evlendiği sadece Hz.
Aişe validemiz vardı. Diğer bütün
hanımları
ile dul olarak evlenmişti. Bu bakımdan Hz.Aişe (r.a) validemiz bununla
iftihar
ederdi. Bir defa Hz.Aişe (r.a) validemiz Resulullah (s.a.s)'a:
- Ya
Resulullah? Lütfen
söyler misin?
Sen bir vadiye insen de orada bir mahsülü yenmiş bir ağaç, bir mahsülü
yenilmemiş bir ağaç bulsan, deveni hangisinde yayar, otlatırsın?
- Başkası
tarafından
otlatılmayan
ağaçta.
Hz.Aişe (r.a)
(r.a.) bu
sorusu ile Resulullah'ın
kendisinden başka bakire biri ile evlenmediğini kastetti.
|